NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
89 - (417) حدثني
أبو الطاهر.
حدثنا ابن وهب
عن حيوة؛ أن أبا
يونس مولى أبي
هريرة حدثه.
قال:
سمعت
أبا هريرة
يقول عن رسول الله
صلى الله عليه
وسلم؛ أنه قال
"إنما جعل الإمام
ليؤتم به.
فإذا كبر
فكبروا. وإذا
ركع فاركعوا.
وإذا قال: سمع
الله لمن
حمده، فقولوا:
اللهم! ربنا
لك الحمد.
وإذا صلى
قائما فصلوا
قياما. وإذا
صلى قاعدا
فصلوا قعودا.
أجمعون".
{89}
Bana Ebu't-Tâhir rivayet
etti. (Dediki): Bize İbni Vehb, Hayve'den rivayet etti. Ona da Ebu Hureyre'nin
azatlısı Ebu Yunus rivayet etmiş. Demiş ki:
— Ebu Hureyre'yi
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) den naklen rivayet ederken dinledim. Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuşlar:
«İmam ancak kendisine
uyulmak için imam yapılmıştır. Binaenaleyh o tekbir aldımı sîzde tekbir alın;
Ruku'a gittimi sizde rüku' edin; Semiallahu limen hamideh dediği vakit siz:
Allahumme Rabbena lekel hamd deyin imam ayakta kılarsa sizde ayakta kılın;
oturarak kılarsa siz de hepiniz oturarak kılın.»
İzah:
Bu hadîsin rivayetleri
muhtelif olsa da, mânâ itibariyle hepsi bir araya varmaktadır. Buharî onu
«Kitâbu'l-Ezân» ın muhtelif yerlerinde ve «Kitâbu't Tefsir» de, Ebu Dâvudda
-Kitâbu's-Salât» ta tahrîc etmişlerdir. Muhtelif rivayetlerin mecmuundan
anlaşıldığına göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) at'dan düşerek bir
hurma kütüğüne çarpmış ve ayağı çıkmıştır. Bunun üzerine Ashâb-ı Kiram onu
ziyarete koşmuşlar. Namaz vakti gelince Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) oturduğu yerden imam olarak kendilerine namaz kıldırmış ve Ashabın
ayakda kıldıklarını görünce, oturmalarına işaret buyurmuş. Onlarda oturarak
kılmışlardır. Muhtelif rivayetlerin ifâde ettiği vak'aların ayrı ayrı vuku
bulmuş olmaları da ihtimâl dahilindedir. İbni Hibbân'ın ifadesine göre, bu
vak'a hicretin beşinci yılında olmuştur.
Yine rivayetlerin
mecmuundan anlaşılıyor ki, bu namaz mescidde değil, Hz. Aişe'nin evinde
kılınmıştır. Rivayetlerin bazısında Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in
namazı tamamlamak için kendi yerine Hz. Ebu Bekir'i geçirdiği dahi
zikredilmiştir. Burada Ebu Bekir (Radiyallahu anh)'ı geçirdiğinden
bahsedilmemiştir. Onun için Kâad! Iyâz: «Anlaşılan Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) namazı Hz. Âişe'nin evinde kıldırmış. Yanında bulunanlar içeriden,
mesciddekiler de dışarıdan kendisine uymuşlardır.» demiştir. Kâadî'nin
söylediği, ihtimal dahilinde olduğu gibi, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem) kendi yerine başkasını geçirmiş, fakat bu cihet bize nakledilmemiş
olması da mümkündür.
Kılman namazın farz
veya nafile olduğu dahî ihtilaflıdır. Kurtubî Ashâb-ı Kiramın yalnız farz
namazlar için cemaata gelmeyi âdet edindiklerine bakarak, buradaki namazın farz
namaz olduğunu söylemiş, fakat Kaadı Iyâz o gün kılınan namazın nafile namaz
olduğunu İbni Kaasim'den nakletmiştir.
Hz. Aişe'den rivayet
edilen bir hadîsde, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in namazı oturarak
kıldığı, cemaatin ise ayakta eda ettikleri bildirilmiş ise de, ulemâ bu hadîse
muhtelif vecihlerden cevap vermişlerdir. Şöyle ki:
(1) Hadîsin
kitabımızdaki Enes rivayetlerinde kısaltma vardır. Hz. Enes gördüğü hâli, yâni
ashab'ın oturarak kıldıklarını rivayet etmiştir.
(2) İhtimal o namaza
ashabdan bazıları oturarak niyetlenmiş, Hz. Enes bunu rivayet etmiş, bazıları
da ayakta niyetlenmiş ve Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 'in
işaretiyle onlar da oturmuşlardır. Hz. Âişe'nin rivayet ettiği de budur.
(3) Ulemâdan bazıları,
vak'anın müteaddid olduğuna ihtimal vermektedirler. Bazıları bu ihtimali uzak
görmüşse de Buhârî sarihlerinden Aynî: Bilâkis birinci ve ikinci ihtimalleri
zayıf, üçüncü ihtimali daha kuvvetli bulmuştur. Ebu Davud'un Hz. Câbir (R.A.)'dan
rivayet ettiği bir hadîs de, üçüncü ihtimali te'yid eder mahiyettedir. Çünkü
mezkur hadîsde Ashabın Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i iki defa ziyaret
ettikleri, bunların ikisinde de onlara namaz kıldırdığı; Fakat birinci defada
kılınan namazın nafile olduğu, bunu ashab ayakta, Resulullah (Sallallahu Aleyhi
ve Sellem) oturarak kıldıkları, ikinci defa kıldırdığı namazın farz olduğu ve
ashab-ı ayakta görünce oturmalarını işaret ettiği bildirilmektedir.
«İmam oturarak kılarsa
sizde oturarak kılın» cümlesinden murâd, bazılarına göre teşehhüd ile iki secde
arasındaki oturuşdur. Zira Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu cümleyi rüku'
ve sücud meselesinden sonra zikretmiştir. Binâenaleyh mezkur emir, iki secde
arasında ashabı kirâmm Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i ta'zim için
ayağa kalktıklarına, onun da oturmalarına işaret buyurmasına haml olunur.
Ashabın ayağa kalkmalarını Acemlerle, Romalıların krallarına karşı ayakta
durmalarına benzetmesi de buna delâlet eder. Ancak îbni Dakîki'l İid bu tevcihi doğru bulmamış, hadîsin siyakını
ona muhalif görmüştür.